Bir pazar sabahıydı.Avril,kan ter içinde,ağlayarak uyandı.Çok kötü bir kabus görmüştü.Kabusunda,sevgilisi Deryck ölüyordu.Avril,bunun bir rüya olduğuna sevinmişti.Ama,etkisinden hala kurtulamamıştı.Avril,yataktan kalktı ve perdesini açıp dışarıya baktı.Dışarıda,kurşuni bir hava vardı.Kara bulutlar gökyüzünde savaşırcasına dolaşıyordu.Avril'in içi kararmıştı.Avril,pazar günleri her zaman evde vakit geçirirdi,çoğunlukla uyurdu.Bugün de evde vakit geçirmeyi düşündü.Ama,önce sevgilisini arayacaktı,gördüğü kabus Avril'i fazlasıyla korkutmuştu.Avril,evindeki kırmızı telefona koşarak sevgilisi Deryck'i aradı.Deryck ile bir 15 dakika kadar konuştular.Avril,rüyasını Deryck'e anlattı ve içi rahatladı.Deryck'in sesini duymak ona çok iyi gelmişti.O gün,Avril evinde kitap okudu,uyudu,tembellik etti.Bir günlük tembellik,Avril'in bütün haftasını dinamik geçirmesine yetiyordu...